Gebelik, anne adayının vücudunda çeşitli hormonal değişikliklere neden olan karmaşık bir süreçtir. Bu hormonlar, gebeliğin başlangıcından doğuma kadar annenin bedenini bebeği taşımaya ve doğuma hazırlamaya yardımcı olur. Ayrıca, bu süreçte annenin fiziksel ve duygusal sağlığını da desteklerler.

HCG (Human Chorionic Gonadotropin) hormonu, kadının hamile kaldığını müjdeler. Gebelik testlerinde kanda ve idrarda bu hormonun tespit edilmesiyle birlikte kadının gebe kaldığı kesinlik kazanır. Bu hormon, yeni döllenen yumurtayı çevreleyen ve sonradan plasentaya dönüşen hücreler tarafından salgılanır. Hormonun beta ve alfa olarak adlandırılan iki alt ünitesi bulunmaktadır. Yapılan gebelik testlerinde kandaki beta ünitesi ölçüldüğünden, bu testler "BETA-HCG TESTİ" olarak tanımlanır. Kadının kanında hormonun tespit edilmesi, yumurtlamadan yaklaşık 10 gün sonrasında mümkün olur. Anne adayının kanındaki B-HCG hormonunun tespiti, adet gecikmesi olan günlerde veya bundan birkaç gün önce gerçekleşir. Kadının rahmine gebelik yerleştiğinde ise HCG hormonu daha fazla artar ve 10. gebelik haftasında yaklaşık 100.000 mlU/ml değerine yani en yüksek seviyesine ulaşır. Gebeliğin ortalarına doğru bu değer 20.000 mlU/ml seviyelerine inerek, doğuma kadar bu seviyede kalır. HCG hormonu, gebelik dönemindeki mide bulantısından sorumlu tutulur. Hormonun ilk 3 aydan sonra daha az salgılanması nedeniyle mide bulantıları da azalır.

Östrojen hormonu, gebelikte artarak anne adayının bedenini bebeği taşımaya ve onu emzirmeye hazır hale getirir. Bunun dışında, embriyonun rahim iç tabakasına sağlıklı olarak tutunması da östrojen hormonu sayesinde gerçekleşir. Gebeliğin ilk 3 ayında östrojen hormonu, yumurtlamadan adet dönemine kadar olan miktardan daha fazla salgılanır. Bu dönemden sonra ise normal değerinin 30-50 katına yükselir. Hormondaki bu yükselme, rahimdeki kasların ve göğüslerdeki süt kanallarının büyümesine ve dolayısıyla rahme daha fazla kan gitmesine neden olur. Östrojen hormonu eklemleri yumuşatarak, pelvisin daha gevşek hale gelmesini sağlar ve kadını doğuma hazırlar. Gebeliğin son günlerinde yüksek östrojen seviyesi ile buna ilave olan progesteron hormonunun düşmesi, doğumun başladığını düşündürür.

Östrojen hormonu, ciltteki renk değişimlerinden ve kan basıncının yükselmesinden sorumludur. Cilde rengini veren pigmentlerde artışa neden olur. Bu nedenle gebelikte kadının göğüs uçlarında koyulaşma ve yüzünde çillenme olabilir. Östrojenin etkisiyle kadında cinsel istekte artış da meydana gelebilir. Rahme daha fazla kan gitmesini sağlamak için, kan basıncının artmasına bu hormon neden olmaktadır. Eklemlerin gevşemesine neden olduğundan, anne adaylarının akşamları çektiği sırt ağrılarına da östrojen neden olmaktadır.

Yumurtlamanın olmasından sonra progesteron hormonu düzeyleri de yükselmeye başlar. Bunun ana görevi, döllenmiş olan yumurtanın barınacağı rahim iç dokusunun yerinde kalmasını sağlamaktır. Bunu östrojen hormonu ile birlikte yaparlar. Aynı zamanda bu hormon, gebeliğin sonuna kadar devamını sağlar. Gebelikte kasların rahatlamasını sağlar, rahimdeki kasların gereksiz kasılmasını önleyerek, gebeliğin zamanından önce sona ermesine engel olur.

Bu hormonun etkisiyle kasların yavaşlaması, kadının vücudunda bazı değişikliklere neden olur. Sindirim kaslarının yavaşlaması anne adayında kabızlığa neden olabilir. Ayrıca, böbreklerin büyümesine neden olduğundan, kadının daha çok geceleri idrara çıkışını artırır. Dolaşımda yavaşlama olduğundan, bacaklarda ve vajinada varis oluşabilir. Tansiyonu düşüren etkisi olduğundan, kadının uzanma ihtiyacı duymasına neden olabilir. Rahimdeki gereksiz kasılmaları önler ve vücudu sakinleştirir. Ayrıca gebelikte kadınların ayak bileklerinin şişmesinden de sorumlu bir hormondur. Sık idrara çıkılması, kadının uyku sorunu yaşamasına neden olabilir.

Oksitosin hormonu, doğumun gerçekleşmesini sağlar. Doğumdan sonra emzirme döneminde salgılanan oksitosin hormonu, göğüslerden sütün gelmesini sağlar. Bebek her meme emdiğinde, kadının vücudunda oksitosin salgılanır. Süt üreten hücrelerin çevresindeki kaslar kasılır ve süt meme başından çıkar.

Relaksin hormonu, gebeliğin başlangıcında yeni kan damarlarının oluşmasını sağlar. Bu, yeni döllenen yumurta için uygun bir ortam oluşturur. Gebeliğin ilerlemesiyle, döl yatağı boynunda olan sabit durumdaki kalça kemiklerinin ön tarafta çatıkemiğinde birleştiği çatıkemik eklemini gevşetir. Bu etki, pubik bölgedeki kemikte keskin sancıların olmasına neden olur.